Ülkemizin en mühim tatil mekanı sayılan Antalya’nın sahillerinin boyu girinti çıkıntı içinde 640, doğru hat 500 km’dir. Antalya’nın batı sahillerinde dağların denize dik inmesi sebebiyle deniz derindir ve kumsallar devamlılık göstermez. Yalnızca Kemer, Kumluca, Tekirova, Finike, Demre ve Kaş sahillerinde güzel imkanlar sunan doğal kumsallar mevcuttur. Ayrıca Beldibi kumsalları, Göynük kıyıları , Tekirova, Kemer Olympos ve Kolindonya burnundan Ksantos’a kadar olan kıyılarda turizm amacıyla lüzumlu tüm doğal elemanlar mevcuttur. Konyaaltı ve Reşat Adası kumsalları da Antalya’nın batısında yer bulur. Kentin doğu kesiminde ise dağların denize paralel uzanması dağlarla deniz ortasında ova teşekkülünü sağlamış. Böylelikle Antalya’dan başlayıp Side ve Gazipaşa yakınlarına kadar ince kumdan meydana gelen görkemli kumsallar oluşmuştur. Lara, Karpuzkaldıran, Belek, Kundu kumsalları Antalya’nın doğusunda yer alan kumsallardandır.
Antalya’da Mavi Bayrak kazanmış çok sayıda kumsal bulunmaktadır. Avrupa Çevre Eğitim Vakfı’nın memleketimizde 1992′de Akdeniz sahillerimizde başlayan kampanya çalışmaları, Avrupa Çevre Eğitim Vakfı azası Türkiye Çevre Eğitim Vakfı aracılığıyla yürütülmektedir.
Antalya’daki zarif kumlu doğal kumsallar ve beğenilen manzaralı koyların yanı sıra mart ve aralık dönemlerinde iklimin ve deniz suyu ısısının elverişli olması nedeniyle devam eden deniz sezonu bölgenin tatil gücüne güç katmaktadır.
Antalya'daki otelleri fiyat karşılaştırmalı incelemek için lütfen tıklayınız.
Otellerin doluluk durumlarını görmek için sağ üst köşedeki arama kutucuğunu kullanabilirsiniz.
Lara Plajı :
Çam ağaçlarının içinde gizlenmiş bir tabii güzellik olan Lara kumsalı, Antalya’nın kent merkezine 12 km uzaklıkta olup herkese açıktır. Yiyecek-içecek ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz ve soyunma kabini problemi yaşamayacağınız bir kumsaldır.
Tatillerde bir yerlere kaçıp yüzerek, güneşlenmek isteyenlerin uğrak mekanı sayılan Lara kumsalı, Hititler devirinin modern ademoğluları içinde sayılan Luvi’ler adını vermiştir. O devirde Lara kum manasına gelmekteydi, Kumu epey zariftir ve plajında yürürken pamuklara basmış gibi hissedersiniz. Bu bölgedeki otellerde kalarak dingin ve sıcak bir tatil geçirebilirsiniz.
Konyaaltı Plajı :
Konyaaltı kumsalı Antalya kentinde yeralmaktadır. Konyaaltı Plajı, Antalya'nın batı bölümünde falezlerin sonlandığı bölümden, limana kadar uzanan takribi 5 kilometre uzunluğu olan bir kumsaldır. Daha önceleri ismi koyaltı olarak anılan kumsal giderek halk arasında Konyaaltı olarak anılmaya başlanmıştır. Konyaaltı kumsalının geçmişi Likyalılara kadar gitmektedir. Bu medeniyet toprağı Olbia olarak isimlendirmiştir
Kumsal kum ve çakıl taşı karışımı olup kıyının ve kumsalın temiz olması, emniyet ve güvenliği ile mavi bayrakla ödülendirilmiştir. Kent merkezine yakın oluşuyla yaz aylarının kavurucu sıcağında serinlemek isteyenlerin uğrak mekanı sayılan kumsal Antalyalılar kadar ziyaretçilerinde hücum ettiği alanlardan biri olmuştur. Burada deniz o kadar düzgündür ki baktığınız vakit denizin tabanını kolaylıkla görebilirsiniz.
Konyaaltı kumsalına ulaşmak çok basittir. Tramvay ve minibüslerle kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca kumsalda her çeşit isteğinizi karşılayacak tesisler mevcuttur. Mutlu ve güzel bir tatil geçirmek istiyorsanız, burada hem yüzebilir hem su sporları yapabilir hem de acıktığınızda veya herhangi bir ihtiyacınızda çok yakınlarındaki restorantlardan yiyecek ve meşrubatınızı temin edebilirsiniz.
Konyaaltı kumsalı geniş konaklama imkanına da sahiptir Bölgede bir çok otel, pansiyon, apart oteller bulabilirsiniz. Konyaaltı'ndaki otelleri fiyat karşılaştırmalı incelemek için lütfen tıklayınız.
BeachPark kentten ayrılmadan kent travmasından kurtulmak ve eğlenceli bir gün yaşamak isteyenler için en zarif detaylara kadar düşünülerek yaratıldı. Gerek yalnız başınıza, gerek çocuklarınızla ve arkadaşlarınızla unutulmayacak bir gün geçirmek amacıyla tek yapmanız icab eden, yalnızca BeachPark a gelmek.
Patara Plajı :
Patara kumsalı, Patara antika kenti dibinde yer alan ve bu kısımdaki en büyük ve beğenilen kumsallardan biridir.
Patara plajı, etraftaki plajların en uzunu ve en gösterişlisidir. 12 kilometre boyundaki plajın derinliği yer yer 200-300 metreye ulaşır. Kumu zariftir, deniz ise sığdır. Neredeyse hiç durmayan rüzgarı sebebiyle rüzgar sörfü için de elverişlidir. Patara plajı deniz tosbağalarının yumurta bıraktıkları alanlar içinde bulunduğu için yumurtlama dönemlerinde özenle korunmaktadır.
Patara kumsalından iç kısıma, antik kente rüzgarla taşınan kumulların karşısına geçilebilmesi amacıyla engeller koyulmuştur.
Patara kumsalı eni ve boyu sebebiyle mazide Yeşilçam filmlerinde yeralan sahra görüntülerinde arkafon olarak kullanılmıştır. Çağımızda de naturist ve nudistlerin kolaylıkla üryan olarak yüzüp güneşlenebildiği bir kıyı olarak önümüze çıkmaktadır.
Olympos Plajı :
Olympos`a giderken yoğun bir tarihi araştırmaya ya da bir kılavuza ihtiyacınız yoktur. Yalnız, şehirin geçmişini öğrenmeniz, gezdiğiniz her kalıntıyı daha hareketli ve mutlu kılacaktır. Lykia devirinde bir liman kenti olan Olympos, Lykia üstbirliğinin bir azasıydı. Zenginliğinden ötürü Olympos`un üstbirlikte üç oyuncusu bulunmaktaydı. Şehir bu devirde korsanların saldırmasına maruz kalıyordu. Daha sonraları şehir Romalı kumandan Isauricus aracılığıyla kurtarıldı. Şehirin zenginliği ticaretteki stratejik yerinden ötürüydü. Şehirin tabii limanını kullanan Cenevizli ve Venedikli tacirler şehirin bolluğuna katkı sağlıyorlardı.
17. asırdan sonra Olympos, güzel bir bölgede huzur arayanların yeri olmuştur. Geçmişle bu kadar iç içe olmasına karşın ademoğlularını Olympos`a çeken şeyin yalnızca şehirin tarihi olmadığı da bilinmelidir. Akdeniz`in temiz denizlerinin davetine hayır demek çok güçtür. Olympos`a gelirken çantanızda kesinlikle mayo olmalıdır. Tekneden denize atladığınızda çakıl taşlarına sözde elinize uzattığınızda dokunacakmışsınız gibi görünür, hakikatte sizden muhtemelen yedi sekiz metre uzaktadırlar. Deniz sahilinden bakıldığında şehirin antik akropolisi dağın kıyısından basitçe görülebilir. Denize girdikten sonra üstündeki tuzları atmak isteyenler vadiden yükselen ve denize ulaşmadan önce Lykia kalıntılarının arasından geçen nehire girebilirler. Serin sularda kulaç atarken kentin izlerinden bir lahit gözünüze çarpabilir. Bu lahit Kaptan Eudomos`undur – lahit üstünde kaptanın hatırasına bir gemi kabartması ve bir makale mevcuttur. Çam ormanının arasından geçen keçi yolu Roma mabetine ulaşır.
Son zamanlarda Olympos daha çok özgür gençler tarafından ziyaret edilmektedir. Bölgedeki Ağaç evler ve pansiyonlarda konaklayan gençler eğlenceli vakitler geçirmektedir.
Olympos plajı, el değmemiş plajlardan olduğu için, aileler için zorlu bir plaj olabilir. Bu bakımdan eğer illa şezlong istiyorsanız başka plajları tercih etmelisiniz. Eğer şezlonga gerek yok derseniz, çantanızdaki her boşluğu iyi değerlendirmenizi tavsiye ediyoruz.